CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Amasya’da Yeni Çeltek’te işçilerin verilen sözler üzerine açlık grevine son vermesinin ardından TBMM Başkanlığı’na bir kanun teklifi sundu. Özel, “Soma …
Basın
“AKP’nin yapmaya çalıştığı bir algı operasyonudur”
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Anayasa Komisyonu’nda dokunulmazlık teklifi üzerinde değişiklik önergeleri vereceklerini belirtirken, “CHP’nin ‘benim fezlekem var, bana dokunmayın’ demesini kimse beklemesin” dedi. …
Özel: “Çocuklara Garsonluk Yapmak Bizim İçin Onurdur”
Meclis Başkanlığı’nın 23 Nisan Resepsiyonunu iptal etmesi üzerine karara tepki gösteren CHP, TBMM’de çocukların katılımıyla alternatif bir resepsiyon yapma kararı almıştı. Cumhuriyet Halk Partisi, Meclis …
“Parlamenter sistemi güçlendirmeliyiz”
ÖZGÜR ÖZEL: “PARLAMENTER SİSTEMİ GÜÇLENDİRMELİYİZ”
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, başkanlık tartışmalarına ilişkin, “AKP halkın iradesine saygı duyuyorsa 51, 49’dan büyüktür, parlamenter sistemi güçlendireceğiz” dedi.
Özel, TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başkanlık sistemi tartışmaları ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın buna ilişkin açıklamalarının sorulduğu Özel, Hitler Almanyası’nın başta Almanların unutmak istediği, hiçbir siyasetçinin de atıf yapmayı tercih etmediği bir dönem olduğunu söyledi.
HİTLER ALMANYASINI KENDİNE HEDEF KOYDU
Özel, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı Hitler ile yatıyor, Hitler ile kalkıyor. Goebbels’in propaganda yöntemlerini kullanıyor. Üniter yapının da korunduğu başkanlık sisteminin de olduğu bir dönemi araştırırken Hitler Almanyası’nı bulmuş da söylemiş değil. En çalıştığı yerden geldi soru. Hitler Almanyası onun en dikkatle incelediği, yöntemlerini uyguladığı bir dönemi temsil ediyor. Hitler’in kömür yardımlarını, 5 çocuk yapma çağrılarını, Almanya’nın her yerini otobanlarla döşemesini, bununla övünmesini, bir seçimle gelip görev kendisine verilmediğinde üç ay sonra çeşitli yöntemlerle görevi alıp bir daha hiç bırakmadığını unutmadık. Bunların hepsini izliyor, biliyor.”
Başkanlık sistemi için anayasa değişikliğinin gerektiğinin altını çizen Özel, “Anayasa değişikliğinde, ‘herkesin uzlaştığı 60 madde var, bunu genişletelim’ derken, bir gerçeği gözden kaçırmayalım. Herkesin uzlaştığı 60 madde dışında, AKP dışında üç muhalefet partisinin üzerinde uzlaştığı 29 madde daha vardı. Onların her biri parlamenter sistemi güçlendirmek üzerineydi” diye konuştu.
YAPILMASI GEREKEN PARLAMENTER SİSTEMİ GÜÇLENDİRMEKTİR
Seçimdeki yüzde 49 oya işaret edenlerin, yüzde 51’in başkanlık sistemi değil, parlamenter sistem üzerinde uzlaştığını gözden kaçırmaması gerektiğini vurgulayan Özel, ‘Bugün Türkiye’deki sorun, parlamenter sistemin Sayın Cumhurbaşkanı eliyle yıpratılmış, yorulmuş ve tüketilmeye çalışılmış halidir. Bugün yapılması gereken; halka, demokrasiye, anayasaya saygınız varsa parlamenter sistemi güçlendirecek tedbirler almaktır” değerlendirmesinde bulundu. Özel, yeni anayasa müzakerelerine başlanması halinde bu 29 maddeyi koşul olarak sunup sunmayacaklarının sorulması üzerine şunları ifade etti:
ASKERİ DARBE ANAYASASINDAN KURTULMAMIZ LAZIM
“CHP anayasa değişikliği için kurulacak masaya oturur. Şundan oturur; çünkü bu anayasayı yapan bir askeri darbe. Askeri darbe anayasasından kurtulmamız lazım. Biz ilk dört maddeyi, parlamenter sistemi tartışmayız. Basın özgürlüğü, insan hakları, hakim teminatı, kuvvetler ayrılığı gibi çağdaş demokrasilerin nefes aldığı, yaşam bulduğu alanları genişletmek zorundayız. Üzerinde mutabakata varılan 60 madde hemen oradan başlanılıp konuşulacak elbette ama AKP’nin dışında üç partinin, üçünün bir arada ‘evet’ dediği 29 maddeden bahsediyoruz. Bu maddelerin her biri parlamenter sistemi güçlendiren maddelerdi. AKP halkın iradesine saygı duyuyorsa 51, 49’dan büyüktür, parlamenter sistemi güçlendireceğiz.”
DEMOKRASİYE CESARETİNİZ VAR MI?
Dokunulmazlık tartışmasının aslında bir tutarlılık tartışması olduğunu vurgulayan Özel, şu ifadeleri kullandı:
“2002’de seçimlerden bir yıl önce Sayın Erdoğan, ‘her türlü dokunulmazlığa karşıyız’ demişti. Biz bunu kendisine 2005’te hatırlattığımızda ‘yargıya güvenmiyoruz’ diyerek bu işten kaçtılar. 2010’da ‘kürsü dokunulmazlığı ile sınırlansın’ dediğimizde Sayın Cumhurbaşkanı ‘Bize oyun oynamaya çalışıyorlar, seçilmiş milletvekillerini hakimlerin vicdanına terk edemeyiz’ demişti. Bugün gelinen noktada, 2012 gibi yeni bir dokunulmazlık tartışmasını yürütüyor. 2012’de bunu söyledikten üç ay sonra baldıran zehiri içeceği bir barış sürecini başlatmaktan bahsediyordu, bugün üç ay sonra ne noktada olduğunu bilmiyoruz.
CHP’nin kürsü dokunulmazlığı haricinde tüm dokunulmazlıklara karşı olduğunu belirten Özel, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla harekete geçmesi olası AKP Grubuna şunu söylüyoruz; cesaretiniz var mı gerçekten demokrasiye? Gelin bütün dokunulmazlıkları kaldıralım, her türlü adi suç için dokunulmazlık söz konusu olmasın, ancak kürsüde ifade edilen sözler ve bu sözlerin Meclis dışındaki tekrarı da suç kapsamında olmasın. “
Sınırımızda Yaşanan Gelişmeleri Kaygı ve Endişeyle İzliyoruz!
SINIRIMIZDA YAŞANAN GELİŞMELERİ KAYGI VE ENDİŞEYLE İZLİYORUZ” CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “CHP olarak sınırımızda yaşanan gelişmeleri kaygı ve endişe ile izliyoruz” dedi. /// CHP …
CHP Öğretmenlerin Mali Haklarında Köklü Değişiklik İçin Harekete Geçti
CHP ÖĞRETMENLERİN MALİ HAKLARINDA KÖKLÜ DEĞİŞİKLİK İÇİN HAREKETE GEÇTİ CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ÖZGÜR ÖZEL, ÖĞRETMENLERE 3.600 EK GÖSTERGE VE MAKAM TAZMİNATI VERİLMESİNE İLİŞKİN OLARAK HAZIRLADIĞI …
Özgür Özel Temiz Siyaset İçin İmza Attı
ÖZGÜR ÖZEL TÜRKİYE’NİN İLK “AÇIK VEKİL”LERİNDEN Uluslararası Şeffaflık Derneği öncülüğünde “Açık Koalisyon” katılımcısı 16 sivil toplum kuruluşunun yürüttüğü “Açık Siyaset” kampanyası kapsamında mal beyanlarını …
Dünya Sağlık Günü ve Sağlık Haftasına İlişkin Basın Açıklaması
:”SAĞLIK SİSTEMİ ALARM VERİYOR. VATANDAŞIN SAĞLIĞA ERİŞİMİ HER GEÇEN GÜN DAHA DA ZORLAŞIYOR!”
Bugün sağlıkta adeta bir yıkım yaşanmakta, sağlığı bir kamu hizmeti olarak değil ekonomiye kaynak olarak gören hükümet sağlık hakkını ve hasta haklarını ihlal eden çok sayıda uygulamaya imza atmaktadır. Sağlık hizmetlerinin hastanın bedensel ve ruhsal bütünlüğünü, saygınlığını koruyacak biçimde, eşit, ücretsiz verilmesi evrensel bir insan hakkı iken, ülkemizde sağlık hakkına ancak parası olan ulaşabilmektedir.
SİSTEM ALARM VERİYOR!
Vatandaşlarımız eczanelerde, hastanelerde ve maaşlarından olmak üzere toplamda 11 farklı ödeme yapmakta ve sağlığa erişim her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Şaşırtmacalarla hastayı yönlendiren bu sistem içerisinde şu anda hastalarımız İlaç Katılım Payı, Muayene Katılım Payı, Reçete Ücreti, Eşdeğer ilaç Fiyat Farkı,Kutu Başına ilave 1 TL, Özel Hastane fark ücreti, Tetkik fark ücreti, Erken Muayene fark ücreti, Öncelikli Tetkik Ücreti, İstisnai Sağlık Hizmeti ve Telefonla Randevu Parası ( Bu hizmetin bedeli Sağlık Bakanlığı tarafından üstlenilmesi gerekirken, bedel vatandaşa ödetilmektedir.) adı altında 11 farklı ücret ile adeta cezalandırılmaktadırlar. Bugün, işte bu küçük gibi görünen, ancak toplayınca yoksulluk içindeki milyonlarca yurttaşın bütçesinde önemli bir yer tutan, katkı – katılım payları doktora gitmeyi engelleyecek kadar caydırıcı hale gelmiştir ve Bakanlık maalesef bundan gurur duymaktadır. Oysa artık bu sistem alarm vermektedir.
SAĞLIK ERİŞİLEBİLİR OLMAKTAN ÇIKTI. PAHALI BİR HİZMETE DÖNÜŞTÜ
Sağlık, Türkiye’de en temel hak statüsünden çıkmış ve en pahalı, ulaşımı en zor hizmet kategorisine eklenmiştir. Kar hedefinin, hak anlayışının önüne geçtiği işte böyle bir ortamda, hasta haklarının ve sağlık hakkının önündeki en büyük engelin AKP hükümeti ve onun sağlıkta yarattığı yıkım olduğu rahatlıkla görülecektir. Bu duygu ve düşüncelerle sağlık hakkının eşit ve erişilebilir bir şekilde uygulandığı bir Türkiye diliyor ve Dünya Sağlık Günü ve Sağlık Haftasını kutluyorum.
Saygılarımla,
Özgür Özel
CHP Manisa Milletvekili
8 Mart Emekçi Kadınlar Günü Kutlu Olsun
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü yüzlerce yıllık bir mücadelenin adı ve kadınların ayrımcılığa, haksızlıklara ve adaletsizliğe karşı haykırışlarının bir simgesidir.
Ancak, hala ülkemizde ve dünyada milyonlarca kadın şiddete maruz kalmakta, açlık ve yoksulluk içinde yaşamını sürdürmektedir. Kadınlar hala toplum içinde var olma mücadelesi vermektedir. Kadınlar hala dünyanın her yerinde seslerini duyurabilmek, eşit yurttaşlar olabilmek için büyük bedeller ödemektedir.
Ülkemizde de son 12 yılda AKP iktidarı tarafından adeta “kadın düşmanı” bir anlayış ile hayata geçirilen politikalar kadınları yasalar önünde eşitmiş gibi gösterirken, onların gündelik hayatta yok sayılmalarına neden olmuştur. AKP iktidarı kadına haklarını vermek bir yana kadını aşağılayan, yok sayan anlayışın öncüsü konumuna gelmiş, bu dönemde kadın cinayetleri katlanarak artmıştır.
Her gün onlarca kadın sokakta, ailede şiddete maruz kalmakta ve kadın cinayetleri ise vicdanlarımızın kara lekesi, ülkemizin yüz karası olarak karşımızda durmaktadır.
Hayatının baharındaki Özgecan öldürüldüğünde bile, tüm toplum tek yürek tek ses olmuşken, Özgecan ve tüm kadınlar için adalet isteyen milyonları bölmeye, ayrıştırmaya, ötekileştirmeye kalkanlar unutmamalıdır ki, kadın cinayetleri politiktir. “Kadın-erkek eşit değildir” diyenler ise adeta bu vahşete davetiye çıkartmaya devam etmektedir.
Bilinmelidir ki; Özgecan’ı ve öldürülen tüm kadınlarımızı unutmayacak, unutturmayacağız.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler özgür kadınların, özgür toplumlar yaratacağına olan inançla kadınlarımızın mücadelesine her dönemde omuz verdik ve onların bu mücadelesinin sesi olmaya, sözü olmaya gayret ettik, etmeye de devam edeceğiz.
Toplumun her alanında, siyasette, ekonomide, üretimde, eğitimde yaşanan cinsiyet ayrımcılığının ve kadın cinayetlerinin son bulduğu daha çağdaş, daha özgür ve daha güçlü bir ülke olmanın özlemi ile tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyorum.
Kadın erkek eşitliğinin fıtrata aykırı olduğunu söyleyen diktatöre inat: YAŞASIN KADINLAR!
Saygılarımla,
Özgür ÖZEL
Manisa Milletvekili
CHP Parti Meclisi Üyesi
Uğur Mumcu’ nun Katledilişinin 22. Yılı
Bugün, 1993 yılında hunharca katledilen bu ülkenin sakıncalı piyadesi, devrimci gazeteci, tam bağımsız Türkiye’nin, gericiliğe karşı mücadelenin, cesur gazeteciliğin, laikliğin ve demokratlığın simgesi Uğur Mumcu’nun ölümünün üzerinden tam 22 yıl geçti.
Bugün; yine demokrasiye hasretiz.
Bugün; yine adalete hasretiz.
Ülkemizde son 100 yıl içinde 60’tan fazla gazeteci siyasi cinayetler sonucu öldürüldü. Bugün Mumcuların, İpekçilerin, Aksoyların, Kışlalıların, Göktepelerin ve Dinklerin failleri hala bulunmadı, faili meçhuller karanlıkta bekliyor. Bu cinayetlerin aydınlatılması için bugüne kadar hiçbir şey yapılmadığı gibi zaman aşımına da göz yumanların yönettiği bu ülkede; belki de bugün o cesur kalemler yaşasaydı hepsi “içeride” olacaklardı, biliyoruz! Çünkü, bundan yıllar önce muhalifler tek tek öldürülürken, bugün gerçekleri söyleyenlerin, onlar gibi düşünmeyenlerin, muhalif olanların tek tek cezaevine konulduğuna şahit oluyoruz.
Her yıl Ocak ayında olduğu gibi yine bir Adalet ve Demokrasi haftasındayız ve bu yıl teması “Suçlular ve Güçlüler” olarak belirlenen bu haftada ülkemizin karanlık yüzü ile bir kez daha yüzleşiyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak; faili meçhul cinayetlerin aydınlanması için verdiğimiz her araştırma önergesinin tek tek reddedildiği “unutuşun kolay ülkesinde”; Mumcu’ları unutmamak ve unutturmamak için mücadele etmeye kararlılıkla devam ediyoruz.
Zaman aşımına uğrayan, açığa çıkartılmamış her faili meçhulden de elbet hesap sorulacağına, bu ülkeyi bataklığa sürükleyen tüm suçluların ise bir gün mutlaka adalet önünde hesap vereceklerine yürekten inanıyoruz. Aydınlık günler çok yakında, biliyoruz!
Faili meçhul tüm cinayetlerin aydınlatıldığı bir Türkiye özlemi ile ölümünün 22. yılında, bir gün bile olsa gerçeği söylemekten vazgeçmeyen usta gazeteci Uğur Mumcu’yu saygı ve hasretle anıyorum.
Uğur Mumcu ölümsüzdür!
“Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi…
Bir gün sesimiz, hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi.”
Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız!
Saygılarımla,
Ecz. Özgür ÖZEL
MANİSA MİLLETVEKİLİ
CHP PARTİ MECLİSİ ÜYESİ