CHP’li Özel: “Müftülere Nikah Yetkisi Yeni Saray Rejiminin İtirafıdır”

CHP’Lİ ÖZEL: “MÜFTÜLERE NİKAH YETKİSİ YENİ SARAY REJİMİNİN İTİRAFIDIR”

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

“BÜTÜN KÖTÜLÜKLERİN ANASI BUGÜNKÜ OHAL REJİMİDİR”

Özel, OHAL konusunda, “Bütün kötülüklerin anası bugünkü OHAL rejimidir. OHAL yönetimi cuntacıların yönetimidir. OHAL yönetimi demokratik siyasetçilerin yönetimi değildir. OHAL demek tek adam rejimi demektir. OHAL demek at izinin it izine karışması demektir. OHAL demek kul hakkı yemek demektir. Yargı denetiminden de kaçmak demektir” diye konuştu.

“ANAYASANIN LAİKLİK İLKESİNE TAMAMEN AYKIRI”

Özel, TBMM Genel Kurulu gündeminde yer alan müftülüklere nikah kıyma yetkisi de veren Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Tasarı’yı da değerlendirdi.

Buna iki boyutuyla itirazlarının bulunduğunu vurgulayan Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, tasarıyla ilgili “Siz isteseniz de istemeseniz de Meclisten geçecek.” dediğini belirtti. Özel, bunun, “Meclisin sıfırlandığının, tek adam yönetimine bağlanmaya çalışıldığının, yeni saray rejiminin itirafı.” olduğunu ileri sürdü.

Özel, bir demokraside esas tepkinin, iktidar grubunun vermesi gerektiğini dile getirerek, “Ama kendi varlıklarını, bir tek adamın iki dudağı arasına mahkum hissedenler, kendi varlıklarını ona bağlayanlar ve onun tek seçici olduğunu görenler, gel deyince gidenler, otur deyince oturanlar, kalk deyince kalkanlar, istifa et deyince edenler, maalesef Türkiye ve dünya demokrasi tarihine bir kara lekeyi daha sürmeye devam ediyor.” görüşünü savundu.

Özel, yapılmaya çalışılanın, anayasanın laiklik ilkesine tamamen aykırı olduğunu öne sürdü. Özel, Meclis Başkanlığı böyle bir tasarıyı komisyona havale ederken, komisyon başkanı gündeme alırken, komisyon üyeleri maddelerine geçerken, Meclis gündemine sevk edilirken, bunların her aşamasının anayasaya aykırı olduğunu, görev yapan herkesin anayasayı ihlal ettiğini iddia etti.

“ÖZÜR DİLENMESİ GEREKEN BİR ŞEY”

Tasarının yasalaşmasından sonra artık resmi nikah, dini nikah ayırımının ortadan kalacağını, mahalle baskısının “daniskasının” görüleceğini savunan Özel, şöyle devam etti:

“Erdoğan, ortak bölenlerin en büyüğü olarak ülkeyi yönetiyor, nasıl bölücülük yapacağını buluyor. ‘Belediyede nikahını kıydıranlar, resmi nikahını imama kıydıranlar’ diye yeni bir kamplaşma, ayrışma alanı ortaya çıkıyor. Bunun sonucu şu: Her ayrışma yeni kutuplaşma, her kutuplaşma yeni düşmanlaşma, her düşmanlaşma toplumda yeni fay kırığı getiriyor. Bundan medet umuyorsanız, Türkiye’yi felakete götürürsünüz.

15 yıldır ülkeyi yöneten adam Sayın Kılıçdaroğlu’na belediye memurlarına, ‘senin memurun’, imamlara, ‘benim memurum’ diyor. Bu son derece saçma, acizlik hisseden, yaptığı işin sorumluluğunu almayan, memuru bile ayrıştıran bir yaklaşımdır. ‘Zaten insanlar resmi nikahla yetinmiyorlar, imam nikahı kıydırıyorlar. Kılıçdaroğlu ne yaptı bilmem.’ diyor. Bu nedir, mezhep üzerinden yaptığın aciz ve utanç verici siyasetin devamıdır. Bu utanılacak bir şey, 2017 demokrasisinde özür dilenmesi gereken bir şey, bu bir rezalet. ”

Özel, Erdoğan’ın, “Papazın elinde olan yetkiyi imama niçin vermeyelim” dediğine işaret ederek, Türkiye Cumhuriyeti devletinde kilise nikahı için başvurulduğunda istenilen ilk belgenin, resmi evlendirme cüzdanı olduğunu kaydetti.

“SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDER”

Bir basın mensubunun Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e ilişkin sorusuna da Özel, şu yanıtı verdi:

“Gökçek’in şahsından bağımsız bir şey söyleyeceğiz, seçimle gelen seçimle gider ama kendi evinde demokrasiyi yaşamayanın Türkiye’ye demokrasi vaat etmesini zaten bekleyemezsiniz. Bir belediye başkanını da il başkanını görevden alır gibi almaya başladılar. Bir kişinin iki dudağının arasında gerçekleşen bir durum.

 “ÇOK ACILI OLACAĞI BEKLENİYORDU ZATEN CAN ÇEKİŞE ÇEKİŞE GİDİYOR”

“Gökçek ile ilgili takibatı mı yapacaksınız?” sorusuna da Özel, “Bunun bir de hukuk boyutu olacak. Bunu bugün AK Parti yaptı yaptı, yapmadı önümüzdeki hükümette büyük bir zevkle bunun hukuk boyutunun peşinde olmaya devam edeceğiz. Gökçek’e şunu söylüyoruz, kolay kolay bu siyasi ömrün son bulmayacağı, çok acılı olacağı bekleniyordu zaten. Can çekişe çekişe gidiyor ama sonunda bunun bir hukuki boyutunun olması lazım, olmazsa takipçisi biziz” yanıtını verdi.

“MIŞ GİBİ DEMOKRAT OLUNMAZ”

“Daraltılmış bölge üzerinde çalışılıyor, ne diyorsunuz?” sorusuna da Özel, “Şunu söylüyoruz; mış gibi demokrat olunmaz. Mış gibi, yapıyormuş gibi parti içi demokrasi olmaz. Gelin ilk önce önseçimi getirin. Eğer AKP samimiyse önce kendi içine demokrasi getirecek. Biz GRECO kriterleri kapsamında önseçimi esas alan ve çok daha demokratik olabilecek bir seçim kanunuyla karşılarına çıkacağız” dedi.