TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
31.05.2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunda Değişiklik Yapılmasına (Sosyal Güvenlik Destek Priminin Kaldırılması) Dair Kanun Teklifimiz gerekçesiyle ekte sunulmuştur.
Gereğini saygılarımızla arz ederiz. 07/12/2015
Engin Altay Levent Gök Özgür Özel
İstanbul Milletvekili Ankara Milletvekili Manisa Milletvekili
CHP Grup Başkanvekili CHP Grup Başkanvekili CHP Grup Başkanvekili
GENEL GEREKÇE
Sosyal güvenlik destek primi uygulaması ilk olarak 1999 yılında kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların (Bağ-Kur) emeklikleriyle sınırlı olarak başlatılmıştır. Uygulama 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa eklenen Ek-20 nci madde ile getirilmiştir. Buna göre Bağ-Kur’dan yaşlılık aylığı bağlananlardan, kısaca herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların veya daha sonra çalışmaya başlayanların tahakkuk eden aylıklarından %10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilmeye başlanmıştır.
Sosyal güvenlik destek primi uygulamasının kapsamı 2003 yılında genişletilerek, Bağ-Kur’un yanı sıra SSK ve Emekli Sandığı’ndan yaşlılık ve malullük aylığı bağlananlardan, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlardan da sosyal güvenlik destek primi alınmaya başlanmıştır. 1.10.2008 tarihine kadar %10 olan sosyal güvelik destek primi oranı 01.10.2008 – 31.12.2008 tarihleri arasında %12 olarak uygulanmış ve takip eden her yılın Ocak ayında bir puan artırılarak yüzde 15’e çıkarılmıştır. Bu oran 23.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6645 sayılı Kanunla yüzde 10’a indirilmiştir.
Emekli aylıklarının düşük ve yetersizliği Türkiye’nin en önemli sorunlarından biridir. Sosyal güvenlik sistemimizin emeklilerimize ödediği aylıklar çoğunlukla açlık sınırının bile altındadır. Bu nedenle vatandaşlarımızın büyük bir bölümü emekli olduktan sonra da çalışmak zorunda kalmaktadır. Emeklilerimizin önemli bir kısmı hizmet akdiyle bir işverene bağlı olarak ücretle çalışırken, önemli bir kısmı ise kendi adına ve hesabına bağımsız olarak çalışmayı tercih etmektedir.
Sosyal güvenlik sistemimiz, kayıtlı çalışan emeklilere iki seçenek sunmaktadır. Çalışan emekli ya yaşlılık aylığını tümüyle kestirmek ya da sosyal güvenlik destek primi ödeyerek yaşlılık aylığını almaya devam edebilmektedir.
Sosyal güvenlik destek primi ödenen süreler malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısına dâhil edilmemektedir. Başka bir deyişle ne kadar ve ne süreyle sosyal güvenlik destek primi ödenirse ödensin, sigortalı çalışmayı bıraktığında yaşlılık aylığında herhangi bir artışa gidilmemektedir. Yani çalışan emekliler katlandıkları külfetin karşılığında ileride herhangi bir fayda elde edememektedirler. Bu yönüyle emekli olup çalışmak zorunda olanlara haksızlık yapılmaktadır.
Sosyal güvenlik destek primi uygulaması nedeni emeklilerin çalışma hayatından çekilip gençlerin istihdamını artırmak olarak gösterilmektedir. Bu yolla çalışabilecek durumdaki emeklilerin istihdam dışına itilmesinin, diğer bir ifadeyle emeklilerimizin çalışmaktan caydırılmalarının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Oysa Türkiye’nin çalışma yaşamı dışında kalan yaşlı, kadın, engelli gibi kesimleri çalışmaya teşvik etmesi gerekmektedir. Ortalama yaşam süresinin de uzadığı dikkate alındığında, yaşlıların da çalışmaya ve katma değer üretmeye devam etmeleri, emekli maaşıyla kıt kanaat geçinen kişiler yerine üreten, vergi veren, topluma katkı sunan vatandaşlar hale getirilmeleri amaçlanmalıdır.
Emekli aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmasına ilişkin uygulama, emeklilerimizin büyük bölümünü kayıt dışı çalışmaya yöneltmektedir. Kayıt dışı çalışmada sadece sosyal güvenlik prim kaçağına değil, önemli ölçüde vergi kayıp ve kaçağına yol açmaktadır. Bir anlamda devlet çalışan emeklilerden sigorta primi almak isterken, emeklileri kayıt dışı çalışmaya iterek alabileceği vergiden de mahrum kalmaktadır.
Sosyal devletler emeklilerinin iyi ve onurlu bir yaşam sürmelerini sağlamakla yükümlüdürler. Yıllarca çalışıp, sosyal sigorta primlerini ödeyip emekli aylığı almaya hak kazanan vatandaşlardan, yeniden çalışmaya başladıkları için ileride emekli aylıklarında herhangi bir artışa yol açmayacak şekilde yeniden sigorta primi almak hakkaniyete uygun değildir.
Bu Kanun Teklifimizle; çalışan emeklilerden alınan yüzde 10 oranındaki sosyal güvenlik destek primi tümüyle kaldırılması amaçlanmaktadır.
MADDE GEREKÇELERİ
MADDE 1- 31.05.2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 30’uncu maddesinin değişik üçüncü fıkrasının (b) bendinde yapılması öngörülen değişiklikle, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlandıktan sonra bağımsız çalışan, ortak oldukları anonim şirketlerin yönetim kurulunda görev alan, komandit şirketlerin komandite ortağı olan, diğer şirketlerin ise tüm ortaklarından alınan sosyal güvenlik destek primi kaldırılmaktadır.
MADDE 2- Yürürlük maddesidir.
MADDE 3- Yürütme maddesidir.
31.05.2006 TARİH ve 5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA (SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİNİN KALDIRILMASI) İLİŞKİN YASA TEKLİFİ
MADDE 1- 31.5.2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 30’uncu maddesinin değişik üçüncü fıkrasının (b) bendi ile değişik beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç olmak üzere diğer alt bentlerine tabi çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilir.”
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tabi faaliyete başladığı için üçüncü fıkranın (a) bendine göre yaşlılık aylığı kesilenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları devam ettiği süre içinde bu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendi hükümlerinin uygulanmasını isteyebilirler.”
MADDE 2– Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.